SIKCA SORULAN SORULAR

Su Kuyusu

6 aydan 8 aya kadar sürebiliyor
Evet, 500 € ve üzeri bağışta bulunan bağışçılarımıza su kuyusu raporu gönderiyoruz. Gönderilen dosyada su kuyusunun fotoğrafları ile birlikte su kuyusundan faydalanan kişi sayısı ve birtakım teknik bilgiler yer alıyor.
500 € ve üzerinde olmayan su kuyusu bağışlarını bu fonda topluyoruz. Su kuyusu tamir ve eksiklerini bu fondan karşılıyoruz. Bu fona yapılan bağışlarda herhangi bir dosya gönderilmiyor.
Bu yardım türüne, su kuyusu tek başına açtıramayan ama kısmi 500 € ya da katları kadar miktarı bağışlayan yardımseverlerimiz ortaklaşa giriyor. Bu gruba giren bağışçılarımız su kuyusuna arzu ettikleri ismi verebiliyorlar ve kendilerine su kuyusu dosyası gönderiliyor

·         Açtırdığımız su kuyularına 2 yıl garanti veriyoruz. Bu süre içinde oluşabilecek eksiklikleri tamamlıyor ve tamir masraflarını karşılıyoruz.

·         Şadırvan projelerimizde ise 3 yıl garanti sağlıyoruz.

     Su kuyuları, yeraltı sularına ulaşmak için açılan derin sondajlı kuyular olup, bölgede yaşayan insanların günlük su ihtiyacını karşılıyor. Kuyular, genellikle el pompası veya motorlu sistemlerle suyu yüzeye çıkaran yapılardır.

     Şadırvanlar, birden fazla musluğu bulunan ve insanların toplu olarak temiz suya ulaşabildiği su yapılarıdır. Genellikle cami, okul, pazar yeri gibi toplu kullanım alanlarında inşa edilen yapılardır.

·         Su Kuyusu

o   Küçük topluluklar için pratik bir çözüm sunuyor.

o   Kurulum süresi daha kısa olup birkaç ay içinde tamamlanıyor.

o   Su kaynaklarına ulaşımı kısıtlı olan bölgelerde uzun vadeli bir çözüm sağlıyor.

·         Şadırvan

o   Aynı anda birden fazla kişinin suya erişimini sağlıyor.

o    Özellikle ibadet alanlarında (cami, medrese vb.) abdest alma ihtiyacını karşılıyor.

o   Daha hijyenik ve düzenli bir kullanım alanı sunuyor.

o   Dayanıklı ve uzun ömürlü bir yapı olduğu için kalıcı su projeleri arasında yer alıyor.

 

·         Her iki proje de bölgenin ihtiyaçlarına göre farklı avantajlar sunuyor.

o   Eğer bireysel ve küçük topluluklar için bir çözüm aranıyorsa, su kuyusu daha uygun oluyor.

o   Eğer geniş bir topluluğun kullanımına yönelik bir çözüm aranıyorsa, şadırvan daha işlevsel oluyor.

·         Her iki projeye de yapılan bağışlar, suya ulaşımı olmayan insanların hayatını değiştiren kalıcı çözümler sunuyor. 

Yetim

Yetim kefilliği süresi en az bir yıl olup, bağışçının bir yıldan daha fazla destekleme beyanı ile, yetim kendi ayakları üzerinde durana kadar sürüyor. Yetim destekçisi bir yıl sonra desteğinin durdurulmasını istiyor ise bizlere yazılı bir şekilde (e-posta ile de olabilir) bunu bildirmelidir.
Aylık 420 Kron’luk miktarla yetimi en az bir yıl destekleyen her bir yetim destekçisine yetimi hakkında bilgi içeren dosya gönderiyoruz. Gönderilen dosyada yetimin fotoğrafı ile birlikte yaşadığı şehir, aile, okul ve kişisel bilgileri yer alıyor.
Yetim dosyaları 3 ila 6 hafta arasında yetim kefiline gönderiliyor.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından yapılan araştırmada; dünya genelinde 140 milyondan fazla çocuk savaş ve doğal afetler sebebiyle hayatlarını yetim ve öksüz olarak sürdürüyorlar. Sahipsiz vee savunmasız durumda olan yetimler, kendilerine destek bulamazlarsa organ mafyaları, insan tacirleri gibi şer odaklı güçlerin ağlarına düşebiliyorlar.

Yetim projesi; savaş, doğal afet, kaza ve hastalık gibi değişik sebeplerle annesini, babasını veyahut her ikisini de kaybetmiş, kendisine sahip çıkacak yakını bulunmayan, bulunsa dahi yardıma ihtiyacı olan çocuklara destek olma kapsamında düşünülmüş bir projedir. “Yetimi yetim bırakma” sloganı çerçevesinde yürütülen bu çalışma ile yetimlere düzenli ve sürekli destek olunmaktadır.

Yetim kefilliği süresi en az bir yıl olup, bağışçının bir yıldan daha fazla destekleme beyanı ile, yetim kendi ayakları üzerinde durana kadar sürüyor. Yetim destekçisi bir yıl sonra desteğinin durdurulmasını istiyor ise bizlere yazılı bir şekilde (e-posta ile de olabilir) bunu bildirmelidir.

Sağlık

Dünya Sağlık Örgütü (ILO)’nun verileren göre; Almanya’da 277.8, Danimarka’da 292.4 kişiye bir doktor düşerken, Nijer, Somali ve Ruanda’da 50 bin kişiye bir doktor düşüyor. Az gelişmiş ülkelerde yaşanan sağlık sorunları ekonomik olarak iyi durumda olmayan insanları daha da mağdur duruma düşürüyor. Sağlık Projeleri başlığı altında; katarakt ameliyatları gerçekleştiriyoruz ve mobil klinik hizmeti veriyoruz.
Sayfamızda yer alan Bağış Yap kısmından Sağlık bölümünü seçiyorsunuz. Akabinde devam tuşuna basıp, açılan sayfada size ait olan bilgileri eksiksiz bir şekilde girerek ödemenizi yapıyorsunuz.
Katarakt Fonu, yapılan cüzi yardımlar ile katarakt ameliyatlarının gerçekleştirilmesi için oluşturulmuş fondur. Bu alanda yapılan cüzi yardımlar bir araya gelerek bir yaraya merhem olmaktadır.

Adak Akika Şükür Kurbanı

Adanılan şey bazen kurban kesmek olabilir. Adanan kurbanda şu iki husus önemlidir:
  1. Şarta bağlı olan adaklar (muallak adaklar)
  2. Bazı hususların gerçekleşmesine ve yapılmasına bağlanan adaklar. Örneğin: “Hastalığım geçer ve iyileşirsem şu kadar oruç tutacağım.” veya “Şu kadar kurban keseceğim.” şeklinde yapılan adak. Bazen bir şeyin gerçekleşmemesine ve yapılmamasına bağlanan adaklar da olur. Mesela: “Falan kimse ile konuşursam şu ibadeti yapmak üzerime vacip olsun.” şeklindeki adaklar. Her ne zaman bu bağlanan şartlar oluşursa adanan şeyin yerine getirilmesi vacip olur. Bağlanan şart oluşmadan adanan şey yapılırsa, örneğin “Şu işim olursa şu kadar oruç tutacağım.” der de o iş olmadan önce adanan oruç tutulursa, daha sonra bağlanan şart oluşursa, önceden tutulan orucun yeniden tutulması gerekir.

  3. Şarta bağlı olmayan adaklar (mutlak adaklar):
  4. Bu tür adaklar da belirli olan (muayyen) adaklar ya da belirli olmayan (gayrimuayyen) adaklar diye ikiye ayrılır. Mesela, “Önümüzdeki perşembe günü oruç tutacağım.” demek şarta bağlı olmayan muayyen adak; “On gün oruç tutacağım.” diyerek yapılan adak ise şarta bağlı olmayan gayrimuallak adaktır. Hangi türden adak olursa olsun bu adakların yerine getirilmesi gerekir. Yapılmazsa borçlu kalınır. Belirlenen yer, kişi ve miktarlar değiştirilebilir.

Adanılan şey bazen kurban kesmek olabilir. Adanan kurbanda şu iki husus önemlidir:

  1. Adak kurbanı, udhiyye (Kurban Bayramı’nda kesilen kurban) ve hedy (hac yapan kişinin kestiği kurban) kurbanlarında olduğu gibi davar, sığır ve deve gibi dört ayaklı hayvanlardan olmalıdır.
  2. Adak kurbanın etinden onu adayan kimse ile usûl (ana, baba, nine, dede ve yukarısı) ve füru (oğul, kız, torunlar ve daha aşağısı) yiyemezler. Adak kurbanın eti tamamen fakirlere tasadduk edilir.
  3. Şayet adak kurbanını kesen veya adaktan yemesi yasak olanlar adak kurbanının etinden yerlerse yedikleri miktarın değerini fakirlere vermeleri gerekir.

Zekat

Akıllı, olgunluk hâlini idrak etmiş, Müslüman ve hür, temel ihtiyaçlarından ve borçlarından fazla olarak, üzerinden bir yıl geçmiş zekât mallarından nisap miktarı mala sahip olan her erkek ve kadın üzerine farz olur.
Hadîs-i şeriflerde fitre miktarının hangi mallardan, ne kadar verileceği belirtilmiştir. Ancak o zamanki ölçeklerin farklılığı ve malların kullanımında bir değişiklik olduğu için İslam âlimleri bugünkü fitre miktarının en az bir kişinin, bir günlük yiyecek ihtiyacını karşılayacak şekilde olması gerektiğini ifade etmişlerdir. Kişi başı fitre miktarı aktüel olarak 180 SEK’dir.
Kur’ân-ı Kerîm’de 30 âyet-i celilede zekât ibadeti bizzat “zekât” kelimesi ile zikredilmekte ve zekâtın ödenmesi emrolunmaktadır. Bununla birlikte, 14 ayette ise “sadaka” kelimesi geçmektedir. Bunların bir kısmı ile de yine zekât kastolunmaktadır; “Onların mallarından sadaka al; bununla onları (günahlardan) temizlersin, onları arıtıp yüceltirsin. Ve onlar için dua et. Çünkü senin duan onlar için sükunettir (onları yatıştırır). Allah işitendir, bilendir.” (Tevbe suresi, 9:103) “İşte sizler, Allah yolunda harcamaya çağırılıyorsunuz. İçinizden kiminiz cimrilik ediyor. Ama kim cimrilik ederse, ancak kendisine cimrilik etmiş olur. Allah zengindir, siz ise fakirsiniz. Eğer O’ndan yüz çevirirseniz, yerinize sizden başka bir toplum getirir, artık onlar sizin gibi de olmazlar.” (Muhammed suresi, 47:38) Şu üç ayet zekâtın farz bir ibadet olduğunun delilleridir. “Namazı kılın, zekâtı verin.” (Bakara suresi, 2:110) “Müminlerin mallarından zekât al ki onları temizleyip mallarını çoğaltasın.” (Tevbe suresi, 9:103) “Hasat günü ürünün hakkını ödeyin.” (En’âm suresi, 6:141)
Şu hadîs-i şerifler zekâtın farz oluşunun delilleridir: “İslam beş temel üzerine kurulmuştur. Bunlardan biri de zekât vermektir.” (Buhari, İman, 1,2; Müslim, İman, 19-22; Tirmizi, İman, 3; Nesei, İman, 3.) Peygember Efendimiz (s.a.v.), Muaz b. Cebel (r.a.)’ı Yemen’e vali olarak gönderirken kendisine şu sözleri söylemişti: “Onlara bildir ki, Allah Teâlâ kendilerine zekâtı farz kılmıştır. Zekâtı onların zenginlerinden al, ihtiyaç sahiplerine ver.” (Buhari, Zekât, 1; Ebu Davut, Zekât, 5; Nesai, Zekât, 46; İbn Mace, Zekât, 1.) Zekâtın farz bir ibadet olduğu hususunda asırlarca bütün müctehit âlimler söz birliği etmişlerdir. Zekât, zekât mükellefi olan her Müslüman‘ın yılda bir defa zorunlu olarak vermesi gerekli olan mali bir ibadettir. Bundan dolayıdır ki, Zekâtın farz olduğunu inkâr eden kimse dinden çıkar. Zekâtın farziyyetini şüphesiz bir şekilde kabullenip buna karşın eksik veren günahkâr olur.
“Sadakalar (zekâtlar) Allah’tan bir farz olarak ancak yoksullara, düşkünlere, (zekât toplayan) memurlara, gönülleri (İslam’a) ısındırılacak olanlara, (hürriyetlerini satın almaya çalışan) kölelere, borçlulara, Allah yolunda çalışıp cihat edenlere ve yolcuya mahsustur. Allah pek iyi bilendir, hikmet sahibidir.” (Tevbe suresi, 9:60) Ulemanın içtihatına göre zekât, ayette geçen sekiz sınıfa eşit olarak dağıtılabileceği gibi şartlara göre bir veya birkaç sınıfa da verilebilir. Zekât ve fitre yalnızca fakirlerin hakkı olmayıp, zekâta hak kazanan başka gruplar da vardır. Onun için de müstehak olanlar arasında adaletli bir dağıtımın yapılması gerekir. Zekât uygulaması İslam tarihinde toplumsal bir ibadet olarak ele alınmıştır. Bu yüzden fakirlerin ve diğer ihtiyaç sahiplerinin şahsiyetlerinin rencide edilmesini önlemek için toplumsal bir organizasyon gerekli görülmüştür. Bu toplumsal organizasyon, yukarıda da ifade edildiği gibi aynı zamanda bir görevdir. Dolayısıyla öğrenim gören ihtiyaç sahibi yüksek okul talebelerine ve diğer öğrencilere; Avrupa’da çocuklarımızın dinî ve kültürel eğitimlerine; eğitime destek olarak yapılan hizmet çalışmalarına; hiçbir geliri olmayan fakir, dul ve yetimlerle yolda kalmışlara; maddi imkânsızlık sebebiyle tedavi olamayan yoksul hastalara; ihtiyaç sahibi okul, vakıf ve hastahanelere; deprem ve sel gibi, tabii afetlerden dolayı mağdur kalanlara; İslam’a ve Müslümanlara hizmet eden ihtiyaç sahiplerine; savaşlar sebebiyle mazlum ve mağdur kalanlara ve muhacirlere, Müslüman varlığının sürdürülmesi için, lüzumlu tüm kurumların giderlerine ve de bütün hayır gruplarının hepsine, ihtiyaca binaen harcanır.

Kurban

Kurban niyeti ile bağış yapıldığında sizler açısından vekâlet verilmiş, bağışı alan bizler açısından da vekâlet alınmış oluyor. Burada aslolan niyettir. Aksi durumda on binlerce kişiden bizzat vekâlet almaya kalkmak, bu kadar büyük bir organizasyonu işlerlik açısından sıkıntıya sokacaktır.

Kurban bir ibadettir. Kurban kampanyası aracılığı ile hem bir ibadetin ifasına aracılık ediyoruz, hem de ihtiyaç sahiplerine gıda ulaştırıyoruz. Birlemiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre; yıllık kişi başına düşen et miktarı, Bangladeş’te 4 kg, Hindistan’da 4.4 kg, Sri Lanka’da 6.3 kg, Mozambik’te 7.8 kg, Gambiya’da 8.1 kg, Etiyopya’da 8.5 kg, Nijerya’da 8.8 kg, Tanzanya’da 9.6 kg’dır.

Hasene Derneği her sene düzenlediği kurban  kampanyası ile 100’den fazla ülke ve bölgede, milyonlarca ihtiyaç sahibine kurban eti ulaştırıyor.

Havuz Sistemi’nden dolayı hangi ülkede kesildiği gibi bir ileti göndermiyoruz. Aslolan aldığımız kurban hisse sayısını kesmektir. Bu da gerçekleşiyor.
Evet, kısa mesaj yoluyla bilgilendirileceksiniz. Yoğunluk nedeniyle Kurban kampanyası süresince maalesef fotoğraf veya video gönderimi yapamayacağız.

Eğitim Projeleri

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) raporuna göre; dünyada 152 milyon çocuk okula gitmesi gerekirken işe gitmek zorunda kalıyor. Bilhassa gelişmemiş ve az gelişmiş ülkelerde, ekonomik sıkıntıların zorunlu bir sonucu olarak çocuklar eğitim almaları gereken yaşta ailelerine destek olmak zorunda kalıyor.

Eğitim projesi; eğitimde gözüken bu geri kalmışlığın önüne geçebilmek için yürütülüyor. İhtiyaç sahibi kimselere eğitim alanında yardım yapmakla, onları pasif yardım alan durumdan, kendi ayakları üzerinde duran, kendi imkânlarını kullanarak üreten bir konuma taşımayı amaçlanıyor. Eğitim projeleri balık vermeyi değil, balık tutmayı öğreten bir nitelik taşıyor.

1235234364 numarasına Swish ile gönderip “Eğitim” yazabilirsiniz. Sayfamızda yer alan Bağış Yap kısmından Eğitim bölümünü seçiyorsunuz. Bu bölüm altında yer alan seçeneklerden hangisine destek vermek istiyorsanız tercih ediyorsunuz ve yapacağınız yardım miktarını belirliyorsunuz. Akabinde devam tuşuna basıp, açılan sayfada size ait olan bilgileri eksiksiz bir şekilde girerek ödemenizi yapıyorsunuz.